Kendi Sorumluluğunu Bilmiş Bir Yazar...

KENDİ SORUMLULUĞUNU BİLMİŞ BİR YAZAR…

Süleyman ÖZEROL

“Ben masalları çocukları uyutmak için değil, uyandırmak için yazdım.”

Oğuz Tansel

Oğuz Tansel denince hep aklıma “Bektaşi Dedikleri” gelir…

Köy Enstitüleri Çağdaş Eğitim Vakfının gecesinden birlikte çıkıp Güven Park’a kadar sohbet ettiğimiz ODTÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Aysıt Tansel ile 30 Mayıs 2015 günü yine vakıfta düzenlenen “Oğuz Tansel ve Köy Estitüleri” konulu Oğuz Tansel Anma Programında birlikte olduk. Aysıt Tansel, geçenlerde hem ileti göndererek hem de telefon ederek babası Oğuz Tansel ile ilgili bir program gerçekleştirileceğini bildirdi.

17 Haziran 2015 Çarşamba günü Selanik 2 Caddesi 64 numarada bulunan Bombus Sanat Merkezi’ndeki Yusuf Aykut İlhan Sahnesi’nde düzenlenen etkinliğe katıldım. Hem izledim-dinledim hem de çokça fotoğraf çekerek görsel olarak kalıcı kılmaya çalıştım.

İki saati aşan bir sürede gerçekleştirilen etkiliğin sunuculuğunu ve açış konuşmasını, tiyatro sanatçısı Mehmet Nurkut İlhan yaptı.

Şair Mehmet Mahzun Doğan, yazar Kemal Ateş ve Aysıt Tansel’in konuşmacı olduğu etkinlikte, Emre Demirezen, Mehmet Nurkut İlhan, Edip Tüfekçi ve Özlem Dede Oğuz Tansel’in şiirlerini yorumladılar ve bir masalını seslendirdiler. Murat Kemal Kaya ve Caner Menemencioğlu müzikleriyle eşlik ettiler ve Caner Menemencioğlu seslendirdiği türküler ile güzel bir dinleti sundu.

 M. Mahzun Doğan

Sözlü kültürümüzün yazılı kültürümüze aktarılması önemli…

Toroslar, Kaz Dağları derlemeleri, Amasya’da öğretmenlik yıllarında masal derlemeleri…

Derlediği masalları kaleme alırken dile önem verdi.

Masalları kendi diliyle yazdı.

Masal tutkusu şiire de yansıdı.

Kemal Ateş

Oğuz Tansel sözcüklerini özenle seçiyordu…

Kendi sorumluluğunu bilmiş bir yazar…

Türkçede 160’a yakın ek vardır. Ekler tohum gibidir.

Derleme ve Tarama Sözlükleri ile binlerce sözcük kayda geçirilmiştir.

Ölü sözler mezarlığı oluşmuş…

Anadolu’da çırpınan yarı ölü sözcükler var…

Osmanlı aydınları Türkçe değil Arapça ve Farsça sözcüklere önem vermiştir.

İki türlü yazar var; sözcüklerle yeni bir şey katan yazar, var olanla yetinen yazar… Oğuz Tansel, dili çok iyi anlamış ve uygulamıştır. O sözcüklerle yeni şeyler katan yazarlardandır.

Aysıt Tansel

Oğuz Tansel’in kızı ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysıt Tansel, Bombus Sanat Merkezi, Yusuf Aykut İlhan Sahnesi’ne katılan sanatçılara, izleyicilere teşekkür etti ve babası hakkındaki konuşmasını gerçekleştirdi.

1915 yılında doğdu…

Doğumunun 100. Yılı nedeniyle geçirdiğimiz aylarda bazı etkinlikler yapıldı ve önümüzdeki aylarda yapılacak olan etkinlikler de var. Bu etkinliklerin bazıları şöyle:

15-16 Ekim 2015 ODTÜ Kültür Kongre Merkezi A-Salonunda bir “Oğuz Tansel 100 Yaşında Sempozyumu” gerçekleştirilecek.

30 Kasım 2015 Cumartesi günü saat 13.00’te Konya İl Halk Kütüphanesi’nde bir anma programı gerçekleştirilecek.

Kasım 2015’te İzmir’de “ Oğuz Tansel Şiir ve Müzik Gecesi” gerçekleştirilecek.

Bu duyurulardan sonra Aysıt Tansel babası Oğuz Tansel’in bazı özelliklerine değindi.

Oğuz Tansel’in yapıtlarında masal ile şiir birbirine karışmış…

Mavi’ye tutkun… Halk söyleyişi ile Oğuz Tansel de “mavi” değil “mavu “diyordu”… Ama her şeyin mavu’su…

Toplumcu, paylaşımcı, eşitlikçi bir dünya istiyordu. İnsanlığın geleceğinin “Toplumculuk”ta olacağına inanmıştı.

İyi bir örgütçü idi, TİP’in Konya örgütünün kurulmasında yer aldı ve önemli bir rol üstlendi.

“Mayıs Yağmuru” şiirinde Mayıs ayından söz ediyordu. 1 Mayıs, 19 Mayıs, 27 Mayıs bu ayın önemli tarihleri… “Mayıs Yağmuru” şiiri bizlere Mayıs ayı yağmurları ile birlikte bu önemli tarihleri anımsatıyor.

Doğa aşığıydı… “Bir ağaç kesenin kolunu kesmeli” der…

Yazılarında ve konuşmasında Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca sözcükler kullanmıyordu. Beni de bu konudaki dikkatsizliğim dolayısı ile uyarmıştı…

Eğitimci yanı var; öğretmendi…

Köy Enstitülerinde öğretmenlik yapmıştı.

Pek çok soruşturma geçirmiş, görevine düşkünlüğü ve çalışkanlığı nedeniyle tümünden de aklanmıştı.

24 Ocak 1993 tarihinde Uğur Mumcu’nun öldürülmesi onu çok etkiledi ve üzüntüye gark etti. 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Madımak Oteli’nde 37 sanatçının yakılmasına çok üzüldü; “İçim yanıyor” diyordu. Bu olay O’nun ölümünde etkili oldu. Bütün bunlara karşın gelecekten umutluydu, geleceğin güzel olacağına inanıyordu.

Kitaplarını Yıldız Cıbıroğlu resimlemişti. Kendisi etkinliğe kutlama iletisi yollayanlar arasındaydı. Kutlama iletisi yollayan veya telefon edenler arasında Bertan Onaran, Suay Karaman, Macaristan’dan Edith Taşnadi, Sabri Koz, Mehmet Engür, Mendize Öderoldu, Ümit Sarıaslan gibi birçok Oğuz Tansel dostları bulunuyordu. Yazar Remzi İnanç, yazar Attila Aşut, Prof. Dr. Şiir Yılmaz, Prof. Dr. Zeynel Abidin Özdemir ve opera sanatçısı Ihsan Akev katılımcılar arasındaydı.

Oğuz Tansel’in fotoğraflarından oluşan Münevver Oğan’ın hazırladığı Vivaldi’nin Mevsimler adlı müziği eşliğinde görsel gösterim yapıldı.

Oğuz Tansel ve Kemal Ateş’in kitapları, alanlara imzalandı.