"SANAT YAŞANTININ İZDÜŞÜMÜDÜR" (Balaban)
"SANAT YAŞANTININ İZDÜŞÜMÜDÜR"
(Balaban)
Sanatçı yoksa sanat da olmaz. Sanat yoksa kültür geleceğe aktarılamaz.
İbrahim Balaban'ın "İzdüşümü” adlı büyük boy kitabının kapağını çevirir çevirmez, kendi el yazısıyla yazdığı dokuz maddelik manifestosu çıkıyor karşınıza…
Manifestonun ilk maddesi de kitabın adı zaten:
"Sanat yaşantının izdüşümüdür.”
Ressam İbrahim Balaban'ı saygıyla anıyorum.
Sanatçı varsa, sanat vardır. Sanat varsa, kültür yaşıyor ve geleceğe uzanıyor demektir. Ressam Balaban’ın deyimi ile “Sanat, yaşantının izdüşümüdür.” Mademki sanat yaşantının izdüşümüdür, öyleyse kültürün taşıyıcısıdır.
Âşık Muhlis Akarsu, bir şiirinde şöyle diyordu:“Azrail yok imiş öldükten sonra”
Evet, öldükten sonra bir insanın kaşının kara, gözünün ela oluşunun dile getirilmesi çok da önemli değil. Sanatçı yaşıyorken olumlu ve olumsuz eleştirileri almalı, eleştirilerden sakınmamalı, buna göre kendine yön vermeli ve sanatını daha da güzel bir biçimde yerine getirmelidir. İnsanlara yaşıyorlarken değer verilmeli…
Sanatçının önemini ve değerini bilen biri olarak bu sitede öncelikle, 2001 yılından buyana yılın yarısından çoğunu geçirdiğim Ankara’da tanıştığım sanatçıları tanıtacağım. Hele de sanatçıları aramızdan ayrılmadan tanıtmanın ayrı bir önemi olduğunu da belirtmek istiyorum.
Süleyman ÖZEROL
Ankara 2014
(Balaban)
İbrahim Balaban'ın "İzdüşümü” adlı büyük boy kitabının kapağını çevirir çevirmez, kendi el yazısıyla yazdığı dokuz maddelik manifestosu çıkıyor karşınıza…
Manifestonun ilk maddesi de kitabın adı zaten:
"Sanat yaşantının izdüşümüdür.”
Ressam İbrahim Balaban'ı saygıyla anıyorum.
Sanatçı varsa, sanat vardır. Sanat varsa, kültür yaşıyor ve geleceğe uzanıyor demektir. Ressam Balaban’ın deyimi ile “Sanat, yaşantının izdüşümüdür.” Mademki sanat yaşantının izdüşümüdür, öyleyse kültürün taşıyıcısıdır.
Âşık Muhlis Akarsu, bir şiirinde şöyle diyordu:“Azrail yok imiş öldükten sonra”
Evet, öldükten sonra bir insanın kaşının kara, gözünün ela oluşunun dile getirilmesi çok da önemli değil. Sanatçı yaşıyorken olumlu ve olumsuz eleştirileri almalı, eleştirilerden sakınmamalı, buna göre kendine yön vermeli ve sanatını daha da güzel bir biçimde yerine getirmelidir. İnsanlara yaşıyorlarken değer verilmeli…
Sanatçının önemini ve değerini bilen biri olarak bu sitede öncelikle, 2001 yılından buyana yılın yarısından çoğunu geçirdiğim Ankara’da tanıştığım sanatçıları tanıtacağım. Hele de sanatçıları aramızdan ayrılmadan tanıtmanın ayrı bir önemi olduğunu da belirtmek istiyorum.
Süleyman ÖZEROL
Ankara 2014
Yorumlar
Yorum Gönder