Adil Ercan ve Güşü'nün Ağıtı

Adil Ercan ve Güşü'nün Ağıtı

Süleyman ÖZEROL

14 Ekim 1960 tarihinde Malatya Hekimhan İdir köyünde doğdu. Annesi Zeynep, babası Akçadağ Köy Enstitülü Mustafa Ercan’dır (1915-2016). Altı kardeşin beşincisidir.
İlkokulu köyünde, ortaokulu Trabzon Maçka, Malatya Fethiye ve Hekimhan’da okudu. Malatya’da Şehit Kemal Özalper Endüstri Meslek Lisesi Ağaç İşleri Bölümünü bitirdi.
Köyde bir süre çiftçilik ve taşımacılık yaptı.
Askerliğini 1982-1984 yıları arasında Ankara Etimesgut ve Sıhhiye Ordu Evinde tamamladı.
1985 yılında kadar yine köyde taşımacılık yaptı. İstanbul’da 1989-1998 yılları arasında marketçilik yaptı, 1998’den itibaren de lokantacılık ile uğraşmaya başladı. 2013 yılında emekli oldu. 9 Mayıs 2015 tarihinde Mimar Gülsen Kaplan ile evlendi ve İstanbul’da yaşamını sürdürüyor.
Halk müziğine olan ilgisi ortaokul yıllarına dayanıyor. Köylerinde Hacı Şahin, Kazım Tatar, Metin Pektaş gibi çalıp söyleyenlere özenerek, o sıralarda kendi bağlamalarını kendisi yapan babası Mustafa Ercan’dan bağlama çalmayı öğrendi. Köyünde ve komşu köylerde düğünlerde, özel eğlentilerde Hekimhan, Arguvan, Çamşıhı türküleri ağırlıklı olarak çalıp söyledi. İstanbul’da Emre Saltık’ın konservatuara girmesi önerisi üzerine Arif Sağ Müzik Merkezinde bir süre kurs aldı (1985-1986 kış dönemi). Ancak işlerinden dolayı müzik çalışmalarını sürdüremedi.
Hemen her konuda el becerisi olduğunu belirten adil Ercan, daha çok yapı ve onarım konusundan anladığını belirtiyor. Zaman zaman kendi işlettiği müzikli restoranda sahneye çıkıyor.
Az sayıda da olsa şiir ve beste çalışmaları var.
Yörede yaşanan bir olay ve bu olay üzerine yakın ağıt ile ilgili olarak şunları anlatıyor.

Güşü’nün Ağıtı

Taktörümüz vardı, bir gün yüklü olarak Malatya’dan köye gelirken Haydaroğlu köyü önünde bulunan derede yolun bozuk, yokuş ve yağış tan dolayı kaygan olması nedeniyle devrilmişti. Yükün üzerinde binili olan Mezirme köyünden bizim köye gelin gelmiş olan Güşü Çavuş ile yine Mezirmeli olan Çelebi Fırat bu kazada yaşamlarını yitirdiler.
Güşü’nün kızı ağabeyimin eşidir, dolayısıyla akrabalık bağımız vardır ve annem onun yaylacılığını iyi bilirdi. Yaylaya göçtüğümüzde kendi kendine Güşü’nün yaylacılığını dile getiren ağıt dörtlüklerini mırıldanırdı. Annemin söylediklerini ve müziğini düzenli bir biçime getirerek çalıp söyledim. 1986-1987 kış döneminde İstanbul’a gelen Hasan Durak’a verdim, o da kasete okudu. Ancak hem sözlerini hem de müziğini değiştirmişti. Daha sonra çeşitli kişiler de okudular…

Ağıtın aslı şöyledir.

Sabahtan kalktım ki sızılar dağlar
O gelin başını ne güzel bağlar
Herkes sevdiğini pınarda eğler
Aney aney aney dağlar duman oy-Halim yaman oy

Yaylasına vardım yepelek bitmiş
Sulağına vardım yosunlar tutmuş
Sarı gelin obasını terk etmiş
Aney aney aney dağlar duman oy-Halim yaman oy

Obasına vardım koyun meleşir
Koyun gelir ber yerine yanaşır
Adil’in derdinden kimseler bilmez
Aney aney aney dağlar duman oy-Halim yaman oy

İğdir Köyü Türküsü

Adil Ercan’ın köyü İğdir üzerine yazıp bestelediği şiiri de şöyle.

Ben o yare güvenmiştim bir kere
Parça parça etti beni bin kere
Vurdu yüreğimi yerden yerlere
Yemin ettim ben bu köye dargınım

Sevdasından yandım yandım kavruldum
Küle döndüm esen yele savruldum
Dert çekmeye dermanım yok yoruldum
Yemin ettim ben bu köye dargınım

13 Kasım 2016, Kendisinden derlendi