Mustafa Canönde

 MUSTAFA CANÖNDE
Süleyman ÖZEROL

Özel radyolar kurulduktan bir süre sonra Malatya’da yayın yapan bazı radyolarda programlara katıldım, 1993 yılından itibaren de Radyo Fon’da kültür sanat ve müzik programları yaptım. Ardından 1995 yılında özel televizyon kanallarında programlara katıldım, Güneş TV’de yıllarca program yaptım. Bu yazımda da ortak yönlerimiz olan birinden söz edeceğim. Yıllardır Ankara’da yayın yapan Özgür Radyo’nun Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Canönde’den…
Canönde yalnızca programcı değil, yaşamöyküsünü okuyunca bunu göreceksiniz. En iyisi gelin onu tanıyalım ve bir de şiirini okuyalım. 

Mustafa Canönde 

1954 yılında Sivas ili Divriği ilçesi Eğrisu (Anzağar) köyünde doğdu. Annesi Fatma, babası Hasan Canönde'dir.
1963 yılında 
Ankaraya ağabeyi Ali Canönde'nin yanına okumaya geldi, Mahzuni Şerif'in yanında aynı evde oturdular. Orta okulu burada okudu. Öğrenimini Yıldırım Beyazıt Lisesinden tamamladı.
Mustafa CANÖNDE

Askerliğini Balıkesir ve Ankara’da yaptı.
1977 yılında Divriği Mursal köyünden Abdullah ve Emine kızı Elif Hanım ile evlendi. Eylem, Cem ve Caner adlı üç çocuk babasıdır. Barışcan Hayran, Deniz Hayran, Ceren Canönde ve Doruk Canönde adlarında dört torunu var.


On parmak daktilo yazmasını bilen Canönde, Adliye kurumunda zabıt kâtipliği ve Emekli Sandığında memurluk yaptı, 2000 yılında emekli oldu. 2003 yılından buyana Ankara'da yayın yapan Özgür Radyo'da program yapımcısı olarak çalışıyor. Aynı zamanda radyonun genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Yaz tatillerini Eğrisu köyüne yaptırdığı evde bahçesi ile oyalanarak geçirir
Çocukluğundan itibaren öğrendiği bağlama çalmasını pek geliştiremeden 1984 yılından itibaren bıraktı. Yirmi yıl kadar başta Gençlik Parkı olmak üzere çeşitli yerlerde fotoğraf ve kamera çekimleri yaptı.
Çalışma yaşamında ve sonrasında mesleki örgütlenmeler ve demokratik kitle örgütlenmeleri içinde yer aldı.
1994-1999 yılları arasında Ankara’da bulunan Eğrisu (Anzağar) Kalkındırma ve Dayanışma Derneğinin başkanlığını yürüttü.
2000 yılında Divriği Vakfını kurucuları arasında yer aldı, 2001-2011 yılları arasında yönetim kurulunda bulundu. Vakfın iktisadi işletmeleri genel müdürlüğünü yaptı. Türkiye'nin ilk memur sendikası olan Büro Emekçileri Sendikası'nın (BES)  kurucuları arsında yer aldı. 16 köyün yer aldığı Samancı Deresi Köyleri Kalkındırma ve Dayanışma Derneği kurucu üyelerindendir.
Çeşitli etkinliklerin düzenleme işlerini ve sunuculuğunu yaptı. 

Amatör ses yarışmalarında seçici kurullarda yer aldı.

Divriği’de yayınlanan Yeşil Divriği gazetesinde uzun süre "Ankara'daki Divriği" köşesinde toplumsal yaşam, siyaset, demokratik kitle örgütleri ve kültürel konularda yazılar yazdı.
Serbest ve ölçülü şiirlerinde doğa ve sevda konularına ağırlık verdi. Ölçülü şiirlerinde ad ve soyadını mahlas olarak kullandı. Hürriyet gazetesinin gelin kaynana konulu şiir yarışmasında birinciliği var. Şiirleri Divriği Harman dergisi, çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlandı.
Köyünde bulunan Alevi erenlerinden Gani Baba ile ilgili derleme ve araştırma çalışmaları yaparak yayınladı.
Ulusal Kanal, Barış TV, Kanal 58 gibi televizyon kanallarında demokratik kitle örgütleri ve güncel konularda programlara katıldı.
2003 yılından itibaren Özgür Radyo'da yaklaşık on üç yıl içinde 700 program gerçekleştirdi.
Anadolu'dan Ankara'ya: Ankara'daki demokratik kitle örgütleri ile ilgili…
Anadolu’nun Sesi: Ankara’daki demokratik kitle örgütleri ile ilgili...
Siyasetin Başkenti: Güncel siyasal konular…
Türkülere Can Verenler: Ozanlar, şairler, türküler, beş yıldır sürüyor.
Bin Yıllık Türkü: Türkülerle ilgili program, dokuz yıldan beri sürüyor.
Yapıtları: Nergizler Açarken: Şiirler (Ankara (1972), Eğrisu Köyü Rehberi (Ankara (1997), Türkiye'de Garip Musalılar (Musa Karakaş ile birlikte, Ankara 2006) 










Olmasaydı

Olmasaydı hiç bir beyin kölesi
Özgürlük sel gibi akıp gelseydi
Köroğlu yanında Benli Döne’si
Kırat’ın sırtında çıkıp gelseydi

Koca Yunus doğru yolun piriydi
Karacahöyük’te derviş biriydi
Horasan’ın Rumeli’nin eriydi
Barış güvercini uçup gelseydi

Emeğin ışığı sarsa her yanı
Özgürlük ateşi yaksa insanı
Akmasa dünyada mazlumun kanı
İşkence zorbalık çöküp gelseydi

Paylaşsaydı insan ekmeği eti
Çekseydi zalimin önüne seti
Sevse idi yetmiş iki milleti
Sevda bülbülleri ötüp gelseydi

Bütün mazlumlar faşizme kızsa
Emperyalizmin mezarın kazsa
Mustafa Canönde türküler yazsa
Bütün silahları yakıp gelseydi.

Mustafa CANÖNDE
Divriği, 14 Eylül 2014

Yorumlar

Popüler Yayınlar