Sacit Yılmaz; Birinci Sınıftan İtibaren Fotoğrafçılık Kolunda…

Sacit Yılmaz; Birinci Sınıftan İtibaren Fotoğrafçılık Kolunda…
Süleyman ÖZEROL

Öğretmen okulları öğretmen yetiştirirdi. Yaşamın her alanında, sanatın her dalında yetenekleri ortaya çıkarır, geleceğe yönlendirirdi. Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi meslek okulları işlevini yitirdi. Öğretmen okulları zaten yıllar önce kapatılarak önü kesilmişti.
Öğretmen okulu benim de resim yeteneğimi öne çıkardı. Öğretmenlerimin üstelemelerine karşın yazmayı yeğledim. Yaklaşık otuz yıl öncesinden buyana resmin üzerinde durmadım.
Yazmayla birlikte sanat ve sanatla ilgilenenleri derlemek ve yayınlayarak topluma duyurmak da ayrı bir tutku oldu bende. Karşılaştığım her sanat olayını, her sanatçıyı kaydetmek alışkanlığım oldu. Bu yazımda da bir meslektaşımdan söz etmek istiyorum.

Ankara, 8 Haziran 2016

Saat 15.00 sıralarında evden çıktım, Dikmen Caddesinde otobüsle binerek Ulus’ta Kültür Han’da bulunan Bizim Dijital Matbaasına gittim. Güngör Bebek’in derlediği ve yayına hazırladığım “Hekimhanca” kitap dosyası ile kendi çalışmam olan “Vayloğ Dede” kitabının üçüncü basımı dosyalarını matbaaya verdim. Adıyamanlı hemşerim ile sohbet ettik bir süre, matbaa sahibi Mustafa Bey ile görüştüm, daha önce basılan Vayloğ Dede kitaplarını alıp Kızılay'a geldim. Hekimhanlılar Derneğine bıraktım, Sacit Yılmaz'ın yanına gittim.
Sacit Yılmaz ile 8 Mart 2016 günü Hekimhanlılar Derneğinin hemen yanında, Kumrular Caddesinin Güven Park köşesinde Milli Piyango bileti satan hemşerim İsmail Göğebakan'ın yanında tanışmıştık. Yozgat Boğazlıyan’dan meslektaşım olup, 1972’de Pazarören Öğretmen Okulunu bitirmiş. Grafiker matbaacı hemşerim Bahri Çelik ile çalışmış. Mustafa Yılmaz, Celal Tuncel, EĞİT-DER’li arkadaşları tanıyor.
2002-2009 yılları arasında oturduğum savaş Sokak ile Necatibey Kumrular kavşağı üç beş dakikadır. Sacit Bey oradaki Berber Mustafa’nın alt katında imiş. Mustafa daha ileriye taşınmış. Sacit Beye bir ara uğradım, bazı notlar aldım, yine uğrayacağımı belirttim. Bugün de uğradım. İşyerinde kardeşi Orhan Esen Yılmaz’ın yapmış olduğu bazı tablolar, yöresinden halı örneği, yapılan işlerle ilgili örnekler asılı. Bir sanat mekanı görünümünde. Bu arada aldığım notları genişletmeyi amaçladım ve kendisi ile görüşme yaparak yaşamöyküsünü derledim. Onunla köy enstitülerinin mirası olan öğretmen okulunda okumak, el becerilerine sahip olmak, sanatla ilgilenmek gibi ortak yönlerimiz var…

Sacit Yılmaz


17 Mart 1954 tarihinde Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde doğdu. Boğazlıyan’ın Yenikışla köyündendir.
İlkokulu köyünde okuduktan sonra Kayseri’de bulunan Mimar Sinan İlköğretmen Okuluna (Pazarören) girdi.
Birinci sınıftan itibaren fotoğrafçılık kolunda yer aldı. Önce fotoğraf satışında, sonra çekimlerde, daha sonra fotoğraf laboratuarında görev aldı. Son yıllarda laboratuar sorumlusu oldu.
Okulun atletizm elit grubunda ve okul korosunda yer aldı.
Bitirme uygulamasını Bünyan ilçesi Zek köyünde yaptı, 1971-1972 öğretim yılı yaz döneminde okulu bitirdi.
Ordu ili Akkuş ilçesi Külekçili köyünde göreve başladı.
1975-1987 yılları arasında Yozgat’ın çeşitli köylerinde görev yaptı. 1978 yılında Bursa eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler Bölümün bitirdi. Ancak ilköğretimden ayrılmadı.
1987 yılında atandığı Hatay Harbiye Selahiddin Güzel İlkokulunda görevli iken 1994-1999 yılları arasında Belçika’da yaşayan yurttaşlarımızın çocuklarının eğitimi için öğretmen olarak görevlendirildi.
1992 yılında Anadolu Üniversitesi AÖF Lisans Tamamlama Programını Coğrafya dalında bitirdi.
1999 yılında emekli oldu. 2000 yılında Ankara’ya gelerek resim öğretmeni olan kardeşleri Orhan Esen Yılmaz ve Nevzat Yılmaz ile birlikte reklam ve yayıncılık işletmesinde çalışmaya başladı. Yaptıkları işler daha çok tasarıma dayalı. Dolayısıyla öğretmen okulunda resim-iş derslerinde ve fotoğrafçılık kolunda kazandığı el becerilerini, öğretmenlik deneyimlerini kardeşlerinin de katkısı ile günümüzün teknolojisinin getirdiği yeniliklerle birleştirerek kaşe, onurluk, tabela, afiş, kartvizit, el duyurusu, davetiye, imsakiye ve benzeri işleri yapıyor. Yine kardeşleriyle birlikte tasarladıkları ve geliştirdikleri okullar için defterler de var.

Sınıf Kitaplık Defteri: Sınıflardaki kitaplığın kitaplarını kaydedilmesi için.
Deneyler, Etkinlikler ve Gözlemler Defteri: Derslerde yapılacak ve yapılan etkinliklerin, deneylerin, gezi ve gözlemlerin işlendiği defter.
Okul Aile İletişim Defteri: Okul ve aile eletişim konularında alınan karar ve notların işlendiği defter.
Kitap Okuma Defteri: Öğrencilerin okudukları kitapları kaydettikleri defter.
Bu defterler TPE (Türk Patent Enstitüsü) tarafından adına onaylı olup Milli Eğitime okullarda kullanılabilecek materyaller olarak kazandırılmıştır.

Son Söz



Özellikle “Kitap Okuma Defteri” tam benim öğrenciliğime göre idi. Akçadağ İlköğretmen Okuluna 1966 yılında girdim ve ilkokulda başlayan kitap okuma merakımı sürdürdüm. Ödev çizgili kâğıdını dörde katlayıp bir defter yapmıştım, okuduklarımı kaydediyordum, o kadar çok okuyordum ki sonra usanıp bıraktım. O zaman böyle bir defter olsa imiş bugün okuduğum binlerce kitabın adı kalıcı kalmış olacaktı.

Yorumlar

Popüler Yayınlar