Fadime Bulut ve Şiirleri

Fadime Bulut ve Şiirleri
Düzenleme: S. ÖZEROL

Süleyman ÖZEROL

TSD Malatya Şube Başkanı Ali Haydar Koyun şiirlerini incelemem için Fadime Bulut’a beni önermiş. Ben de kendisine şairlerle ilgili yaşamöyküsü derleme anketini gönderdim, yazışma yaparak yaşamöyküsünü derledim ve görüşlerini de aldım. Hem yazışma anında hem de İnternet sayfasında bulunan şiirlerini de ekledim, bu dosya oluştu.
Şiir, kişinin iç dünyasına özgüdür. Kendince duygu ve düşüncelerin güzel dizelerle dışa yansımasıdır biraz da... Çok insan şiir yazar, ancak yaş itibariyle gençlik dönemlerinde yazıp da sonradan kalemi eline almayanlar çoktur. Bilmem, Fadime de öyle mi yapacak? Ben, onun daha da güzellerini yazacağına inanıyorum. 2015 yılı Eylülünden beri iletişimimiz olmamasına karşın, her nasıl olursa olsun; onun hakkında birkaç cümle ile onun şiir hakkındaki görüş ve düşüncelerini, kitap düzenlememdeki ilk ve son şiirini sizlerle paylaşmak istedim.

Fadime Bulut ve Şiir Hakkında Görüşleri

10 Temmuz 1996 tarihinde Malatya’da da doğdu. Annesi Ayşe, babası Hasan’dır. Kazım Karabekir İlköğretim Okulu ve Eşref Bitlis Anadolu Lisesinde okudu (2014). Malatya’da Battalgazi Çöşnük Mahallesinde ailesi ile birlikte oturuyor.
2011 yılından itibaren şiir yazmaya başladı. Şiirlerini sosyal paylaşım sitelerinde paylaştı.
Şiir hakkında şunları belirtiyor…
"Acı bahanesidir şiirin…"
"Sezai Karakoç tarzı yazdıklarım oldu. Sezai Karakoç’u çok seviyorum salı günü İstanbul’dayım onu görmeye gideceğim."
"Şiirin konu sınırlaması olmaz bence yani her şey şiire konu olabilir…"
"Aşk… Yazmaya Leyla’dan Mevla’ya gitmek isterken Mevla’yı terk ederken başladım."
"Şiir yarışmalarına Hüseyin Kartal’ın çıkardığı bir dergi yarışmasına katıldım ama dereceye giremedim."
"Tiyatro ve müzik okul korosundaydım, sesimin güzel olduğunu söylerler. Sporcuyum, tekvandocu…"
"Engelliler Derneğine üye olacağım on sekize girince…"
"Şiir yazmakta bir amacım yok. Ben şiir hastasıyım ama daha çok hasta olmak isteyen, iyileşmek istemeyen bir hasta… Duyguların en güzel şiirle anlatılabileceğine inanıyorum. Şiir yazmak su içmekle aynı şey bence... Aslında bir amacım var, öldüğüm zaman arkamda iki kelimelik de olsa bir sonsuzluğum olsun isterdim..."
"Müzik için iyi bir beden gerekir, sesten ziyade ama şiir için sadece iyi bir yürek…"
"Benim, henüz söyleyecek tek bir kelimem bile yok. Söylenecek o kadar çok şey var ki onun hakkında… Psikolojiden girsem felsefeden çıksam yine de bitmez."
"Şiir yaşamaktır. Kelimelerle uyumak kelimelerle kalkmaktır. Şiir ağlamaktır. Bir deli gibi sevmektir delice şeyleri. Şiir okumaktır kendini… İçinden susmaktır. Yusuf’tur şiir..."
"Yusuf’un şiiri Allah’tır. Züleyha’nın şiiri Yusuf’tur. Şiir yazmak Sezai Karakoç’a âşık olmaktır. Aşk da bir kadınla bir erkeğin arasındaki ilişki değildir. Siz hiç bir kitaba âşık oldunuz mu? Ya da bir ağaca? Ben kelimelere aşığım..."
"Beğendiğim, okuduğum şairler var. Yılmaz Erdoğan Sezai Karakoç Ahmed Arif Yusuf Hayaloğlu Orhan Veli Kanık… Nazım Hikmet’i de seviyorum. Ona bir şiir yazmıştım hatta…"

18 Mayıs 2014, Ankara
Çay Tadında

Adın geçiyor çayımın tadında
Ben yağmur oluyorum
Yetim bir dudağın
En yalnız payında…

Ben çay oluyorum senden uzakta
Sen ay oluyorsun
Beynimin en gece tarafında…

Sen sus olursun
Ben pus olurum
Yas olurum çimenler ezilir
Bağrım kazılır
Alnıma yazılır yokluğun
Pas tutar gökyüzü
Kiremitler ve çiçekler…

En tozlu vitrin gözlerin miydi?
Hep yetim buralar
Bu şehir ve toprak
Belki çay tadındadır aşk
Senin dudaklarının kırsalında…


Nazım Hikmet Oluverdim

Bir gece birden Nazım Hikmet oluverdim,
Bedenimde ki bütün sular çekildi
Evet, ben sudan nefret ederdim.
Saçlarımın tarağa isyan edişi Nazım Hikmet'tendi,
Sevdiğimi beklerken
Nazım Hikmet oluyordum zindanda her pazar.


Bugün pazar
Nazım Hikmet'i güneşten aldılar.
Beni güneşe sardılar.
Piraye’m gel!
Piraye’m demeliyim.
Ben Nazım Hikmet’tenim.
Nimettenim.
Saat Nazım Hikmet olmuş gitmeliyim.

Yorumlar

Popüler Yayınlar