TERS SİTE/Kalbi Sağda Atanlar

TERS SİTE
Kalbi Sağda Atanlar


Kalbi Sağda Atanlardan Bazılarının Öyküleri
(Ters Kurulmuş Bedenlerin Öyküsü)

2013 yılından buyana bir kitap çalışmasının içine girdim ve bazı arkadaşların gönüllü olarak öykülerini anlatan yazıları geldi. Bunları belirli bir sayfaya ulaşınca yayınlamayı düşündüm. Ancak az olduğu için 2015 yılının sonuna kadar bekledikten sonra az sayıda yayınlamaya kadar verdim. Derken neredeyse 2015 yılının da sonu geldi. Var olan öyküleri Ocak 2016'da bastıracağım.
İlgilenenlerin öğrenme öykülerini göndermelerini bekliyorum.

SİTÜS İNVERSUS: TERS SİTE


9 Aralık 2010 tarihinde Sitüs İnversus adını verdiğim kişisel sitemin giriş yazısındaki yazımı bazı eklemelerle sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu sözcük, “Olması gereken yerde olmayan” anlamını taşır ve ilk yazıda bu öykü edilmiştir. Malatya Yorum gazetesinde yayınlanan bu yazının yanında 1999 yılında yayınlamış olduğum, “Televizyonu Nasıl Buldum?” adlı an-öykü kitabımda da aynı adı taşıyan anımda anlatılmaktadır. Burada anlatılan yalnızca kalbimin sağda oluşudur. Daha sonraki yıllarda diğer tüm iç organlarımın da yerini ters tarafta olduğunu öğrendim elbette…
Acaba dünyaya eleştirel gözle bakmam konusunda bu “ters” yanımın etkisi var mıdır acaba? Her ne olursa olsun ben bir insanım. Tüm insanların her birinin ayrı özellikleri olduğuna göre, benim de demek ki kendime göre özelliklerim var.
Situs inversus kısaca, ters konum, ters durum; Gerekli olan duruma karşıt, zıt anlamını taşır. Olması gereken yerde olmayan, ters kurulum, ters site… Doğuştan gelen ve dünyada bir iki milyonda bir rastlanan kalbin vücudun solunda değil de sağında bulunması durumudur. Bununla birlikte bütün organların sağ sol ekseninde yer değişmiş halde bulunması da olur. Bu durumun Latince adıdır Situs İnversus... 
Bu derlemede situs inversus özelliği taşıyan bazı kişilerin bunu öğrenme öyküleri yer almaktadır. Her kişinin öyküsü kendine özgü ve ayrı özellik taşımakla birlikte ortak bir özellikleri var; situs inversuslar! Anatomik yapılarında, yani beden kurulumlarında var olan ters durum mutlaka okuyuculara ilginç gelecektir. Bununla birlikte öykülerin ilginçliğini de göreceksiniz. 
Situs İnversuslardan korkmayın. Korkulacak bir şey yok. Ancak "Olması gereken yerde olmayan" organlar gibi, "olması gereken yerde olmayan" insanlar var. Situs İnversus, insana zarar vermezken bu tür insanlar her şeye zarar veriyor. Korkulacak olanlar onlardır.
Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Süleyman ÖZEROL
15 Eylül 2013

EK: Kendi kalemimden öyküm

Situs İnversus

Bahçemizin hemen doğusundan geçen Mezirme Deresinin taban çevresi killi çamurlarla kaplıydı. Bu çamurlarla neler yapmazdık ki? Evler, değirmenler, insan ve hayvan heykelleri… Okular kapandıktan sonra başlayan bu uğraşımız okullar açılıp, köy evlerine göçülünceye kadar sürerdi. Çoğu kez bir başıma suyun, çamurun ve toprağın içinde kurbağa seslerini suyun sesinden ayırt edinceye kadar oynardım. Böceklerin, kuşların sesleri duyulmaz olurdu çünkü. Elimin, ayakkabımın çamurunu yıkar; elimi pantolonuma silerek dereden çıkarken
yıldızları görürdüm gökyüzünde. Islıkla türküler çalarak korkmadan yokuşa vururdum kendimi…
İşte bu suya ve çamura olan düşkünlüğüm hastalanmama neden oldu. İkinci sınıfta iken okullar açıldığında ninemle birlikte komşu kaza Arguvan’a doktora gittik. Orada sağlık memuru olan köylümüzün evine konuk olduk. O da beni ertesi gün doktora götürdü. Doktor kulaklığını takarak hem göğsümden hem sırtımdan dinledi… “Yahu Seyfi Bey! Bu çocuğun kalbi sağda” dedi şaşkınlıkla. Doktor kulaklığını takarak yeniden, sessizce dinledi. “Allah Allah! Nasıl olur yahu?” Sonra da bana döndü, “Oğlum senin kalbin ne tarafta?” dedi. Kalbin nerede olduğunu, daha doğrusu ne olduğunu bile bilmiyordum. Doktor sağda dediğine göre öyle olmalıydı.
“Sağda” dedim.
“Allah Allah! Nasıl olur yahu?” dedi.
İkisi de sağlık elemanıydı. İkisi de şaşırmışlardı bu işe. Sonra bronşit olduğumu söyleyerek ilaç verdi doktor.
Yıl 1962 ve 1982… Aradan yirmi yıl geçtikten sonra bir gazete haberinde kendi yaşamımdaki olayın benzerini okudum. Gülhane Askeri tıp akademisi Hastanesinde bir hastanın filmi çekilir. Kalbinin de midesinin de yerinde olmadığı, tam tersi yönde yani sağda olduğu görülür. Hatta röntgen uzmanı, “Hanfendi sizin kalbiniz görünmüyor, yok mu? Sorusuna hasta İclal Dede, “Herhalde yerindedir” diye cevap verir.
Tıp dilinde bu durum Sitüs İnversüs diye adlandırılır. Milyonda bir görülen bir durumdur. Uzmanlara göre mide ve kalp sağda ise öteki organlar da aynı biçimde normal olması gereken yerin tersinde bulunurlar. Tıp otoriteleri bu sorunun çözülmüş olmadığını, ancak bu durumdaki kişilerin nüfus kâğıtlarına durumlarının yazılması gerektiğini öne sürüyorlar. Çünkü sağ böğründe sancı olan birine apandisit tedavisi uygulanacağını; oysa safra kesesi tedavisi uygulanmasının gerektiğini ileri sürüyorlar.
Ve yıl 1992… Bugüne kadar birçok kez doktorların bu durumuma şaşkınlık gösterdiklerine tanık oldum. Hatta “Öyle şey olur mu canım?” demişti Dr. Gönül Hanım. Bir başkası, “Demek ki olabiliyormuş” demişti. Otuz yılı aşkın süre içinde bilim-teknik alabildiğine gelişti.
Bilmem kalbimin sağda oluş nedeni hala bilinmez midir? *
____________________________________________
* Malatya Yorum Gazetesi, 2 Şubat 1994 

Yorumlar

Popüler Yayınlar