Kayseri'de Kültür, Sanat ve Ülkemizdeki Bölgesel Müzikle Siyasal Bölünmüşlük Üzerine

Kayseri'de Kültür, Sanat ve Ülkemizdeki Müzikle İlgili Siyasal Bölünmüşlük Üzerine 

Namık Kemal Bilgin

Yaklaşık bundan 25 yıl önce Kayseri Büyükşehir Belediye Konservatuarında şeflik yapmaya başladığımda, o günkü büyüğümüz rahmetli Murat Kavuncu, repertuar seçerken Sivas'tan öbür tarafa geçme demişti. Hatta kulakları çınlasın, konservatuar öğrenciliğim döneminde Şaban Uyan hocamız, sırf kısa bağlama çalıyorum diye beni konser günü korodaki saz ekibinden çıkarmıştı. Belki ben Sivaslı olmasam Şarkışla'yı ve dolayısıyla Aşık Veysel'i de yok sayacaktık ve o günlerde ben buna çok içerlemiştim tabi ki...
Şimdi diyeceksiniz ki, yıllar sonra neden bunu yazma gereği duydun?
Son bir kaç yıl içerisinde koro şefi olarak bu şehirde "Aşık Veysel" konseri vermeye kalktım, "O Sivaslı değil mi?" dediler, "Neşet Ertaş" konseri vermeye kalktım, "O Kırşehirli değil mi?" dediler, "Deyiş ve Semahlarımız" konseri vermeye kalktım, "Deyişler ve semahlar Alevi türküsü değil mi?" dediler. Son olarak da "Sıra Gecesi Türküleri" konseri vermeye kalkıyorum, bu defa aldığım eleştiri ise "Bunlar doğu türküleri değil mi?" oldu.
Peki ne yapalım; Aşık Elesker'i, Sümmani'yi, Şenlik'i, Emrah'ı, Karacaoğlan'ı, Veysel'i, Reyhani'yi, Çobanoğlu'nu, Taşlıova'yı da mı görmezden geleceğiz? Adıyaman, Şanlıurfa, Kars, Ağrı, Diyarbakır bizim illerimiz değil mi?
Sonuç olarak, aradan bunca yıl geçmesine rağmen geldiğimiz bu noktada çok da değişen bir şey olmamış görünüyor. İşin siyasi boyutu bir tarafa, kültür ve sanat adına biz doğu illerimizin türkülerini dışlarsak, oraların kültürünü görmezden gelirsek, etnik unsurlara takılıp kalırsak, hatta mezhepçilik ve hemşehricilik bile yaparsak ülkede bütünlüğü sağlamamız çok zor olur ve sanırım bugünkü terör olaylarının arkasındaki halk desteğinin bence önemli nedenlerinden biriside budur.
Unutmayalım ki; ülke bir yapı ise, kültür ve sanat bu yapının taşlarının arasındaki harcıdır.
Saygılarımla...

Kayseri, 5 Aralık 2016