Ahmet Korkmaz





     AHMET KORKMAZ




Süleyman ÖZEROL

30 Mayıs 2014 günü Atatürk kültür Merkezinde 2. Burdur günleri etkinliklerini görmeye gittim. Girişten sağa dönüşte Bağlama ve cura yapan meslektaşım Necati Aslan ile görültükten sonra biraz ileride eski yapılardan biri dikkatimi çekti. Malatya’daki Gazi İlkokulunun binasına benziyordu. Bir gence sordum, birçok yerde aynı mimari ile binalar yapıldığını söyledi.
Tefenni’de Eşeler Dağını eteklerinde içme deresi yöresinde 1190 rakımlı yerde, 0,3 debisi olan doğal bir kaynak suyu… Kükürtlü ve bromürlü olup, içildiğinde böbrek taşlarını döker, mide şişkinliğine iyi gelirmiş…
İsa Kayacan’ı tanıdığımı söyledim, “dün buradaydı, bugün görmedim” dedi. İleride Ahmet Korkmaz adlı ressamın sergisi olduğunu söyledi. Oraya gittim, ressam yoktu yerinde, resimlerini gördüm, bazılarının fotoğrafını çektim, bir süre sonra geldi. Yaşamöyküsünü derledim.

Ahmet KORKMAZ


1966 yılında Burdur’da doğdu. Burdur Tefenni ilçesinde ilkokul ve imam hatip okulunu bitirdi. Askerliğini 1987 yılında tokat ve Sivas’ta tamamladı. Antalya’da bir kurum’da memur olarak çalışıyor. Evli, bir çocuk babası…
İlkokulda okurken resme merak sardı. İmam Hatip Okulunda öğrenimini sürdürürken resim ve afiş yarışmalarına katıldı ve başarılı oldu, bu da kendisini özendirdi. 2000 yılından itibaren Kıymet Töre, Feyyal Taneri ve Turan Eskici’nin atölyelerinde ders alarak kendisini geliştirdi.
Yapıtlarında Anadolu yaşamını, ev ve doğayı ağırlıklı olarak işledi. Klasik resim tarzı ve empresyonizm (izlenimci) bir çizgide olduğu belirtiyor.
Güzel Sanatlar Derneğinde dört yıl yönetim kurullarında bulundu, halen de üye...
Antalya, Burdur, Tefenni, İzmir gibi kentlerde 10’a yakın kişisel, 40 civarında karma sergiye katıldı.
Ressam Korkmaz, 8 Haziran 2013 tarihinde bir sergisinde yaptığı açıklamada ise şunları dile getirmiş…
Bence sanat olayları sadece büyük şehirlerde yaşayan insanların, anakentlerdeki üst gelir gruplarının ilgilendiği bir lüks olmaktan çıkarılmalı. Sanat halk için, halkla beraber olmalı. İnsanlar kendilerini bulduğu eserleri aynı zamanda görebilmeli, yaşayabilmeli. Eğitimcilerimiz, yerel yöneticilerimiz ve sanatçılarımız el-ele verip sanatı en ücra yurt köşelerine kadar taşıyabilmeli. Ben bu sergimde doğup büyüdüğüm aziz vatan topraklarından bir köşeyi, memleketim Tefenni’yi Tefenni’ye taşımanın sevincini yaşadım. İlgi ve destekleriyle daha güzel eserler üretmem için beni yüreklendiren değerli hemşerilerime teşekkür ediyorum.”
"Halk için sanat" anlayışını benimseyen, yerelde olsun genelde olsun sanatın çok önemli olduğunu vurgulayan ressam, bugün de halkın sanatına bakış açısı ile ilgili olarak şunları söyledi.
“Hemşerilerim beni daha çok ressam oluşum ve yapıtlarım ile tanıyorlar ve saygı duyuyorlar, sahipleniyorlar. Bu da benim için onur verici bir durum ve sanatın, sanatımın önemli olduğunu düşünüyorum.”

Yorumlar

Popüler Yayınlar