Ahmet Hamdi Şahin

Ahmet Hamdi Şahin

Süleyman ÖZEROL

1923 yılında, Hekimhan, Hasan Çelebi, Darıyeri köyünde doğdu annesi Fatma, babası Mustafa'dır, ilkokulu beş sınıflı Akmağara köyünde bitirdi, askere gidene kadar köyünde yaşadı.
Askerliğini İzmir Bornova'da yaptı (1943-1947).
Hekimhan Ballıkaya (Mezirme) köyünden Abidin ve Şehriban, kızı Elif Öztürk ile evlendi. Üç kız üç erkek olmak üzere altı çocuk babasıdır. Köyünde çiftlikle uğraşmasının yanında duvar ustalığı da yaptı. Malatya ve çevre illerde çalıştığı demiryollarının bekçi kulübelerinin ustalığını yaptı.
24 Nisan 2010 tarihinde aramızdan ayrıldı ve Ankara'da toprağa verildi.
20 yaşlarında iken Yahşi Mustafa diye tanınan babası Mustafa Şahin’den keman çalmasını, söylemesini öğrendi. Kangal, Dışlık köyünden gelen kemancıların etkisiyle de kendisini yetiştirdi, yalnızca cemlerde kemanla zakirlik yaptı. Yörede yetişen olan Sadık Baba, Esiri Baba olmak üzere ozanların deyişlerini çalıp söyledi. Bağlamayla zakirlik yapanlara da kemanıyla eşlik etti ve daha sonra Çorumlu olan Hasan Dede ile birlikte çalıp söylediler.
Akmağara’nın Alağalar mezrasından Ketöğ Mustafa adlı birinin de keman ile cem yürüttüğü söylenir.
Ahmet Hamdi Şahin, aynı zamanda Kızıldeli Ocağı (Ali Seydi) dedesidir. Köyünde ve Ankara'da Tuzluçayır'da Cem yürütmüştür.
Babasından kalan kemanın 150 yıllık olduğu söyleniyor. Bu kemanı oğlu Ahmet Turan Şahin’dedir. O da kendisinden öğrenmiş olup, dolayısıyla sanat, atadan oğla doğru sürmektedir.
“Okumayı çok seven Ahmet Hamdi Şahin, eline hangi tür kitap geçerse okurdu" diyor oğlu Ahmet Turan Şahin.
Şiirleri var, taşlama şiirler daha çok. Ancak yazılı olmadığından halkın belleğinde yer etmiş… *


Ahmet Hamdi Şahinin, “Malatya Müzik Kültürü” Çalışmamızda Açıklamaları

2009 yılında İnönü Üniversitesi Müzik Bölümü eğitimi öğrencisi Levent Çoban, hazırladığı tez çalışmasında, Süleyman Özerol’un Ahmet Hamdi Şahin ile söyleşisine yer vermiştir.

“1960’lı yıllarda yörede cemlerde keman çalardım. Saz olmadan sadece keman… Asıl kemanı babam (Mustafa Şahin) çalardı. Babam kemanı kendi çalmasıyla öğrenmiş, ben de onun sayesinde kemanı öğrendim. Ayrıca dedemin dedesi keman çalıyormuş. Yörede Kör Abidin vardı (Çataltepe mezrası)o da babamın çırağıydı. Yöremize zaman zaman Sivas, Çorum illerinden dedeler gelirlerdi. Bu yöreden gelen kişiler cem törenlerimizde saz sadece saz çalarlardı. Bağlama çalma keman çalmaktan daha zor olduğu için bağlama öğrenemedim. Kemanı da günümüzdeki gibi değil de, dik şekilde tutup (kemençe gibi) o şekilde çalardım. Ayrıca babamdan kalma üç (3) asırlık kemanım da halen duruyor.”

Babasının iyi bir keman icracısı olduğunu ve çevre iller tarafından da iyi bilindiğini söyleyen Ahmet Şahin, babasının keman konusundaki anılarını şu sözlerle anlattı:

“Yöremizde (Hasançelebi/Yeşilkale köyünde) Âşık Kamber’in keman yaptığını ve babam da ondan bir keman aldığını söylerdi. Bir tarihte ise babam Sivas’a gidip orada bir dükkâna girmiş, bakmış ki kemanlar asılı, sahibinden kemanın birini isteyip “çalabilir miyim” demiş. Ve eline almış başlamış çalmaya. Bir süre geçtikten sonra dükkân sahibi, babamın elinden hemen kemanı alıp “sen ne yapıyorsun dükkânımı yağmalatacaksın” demiş. Yani çok güzel çaldığı için dışarıdan dinlemeye gelen kişilerin dükkânını yağmalanacağından korkmuş…

Babasının keman hususunda diğer bir anısında da şöyle…

Daha önce dediğim gibi Çorum’dan ve ya diğer illerden dedeler gelirdi. Bizim yöreden de oralara giderlerdi. Bir gün babam bu nedenle Çorum’a gider. Bir süre orada kaldıktan sonra Çorum’da Değirmen Deresi mevkiinde bir adam vurulduğunun haberini alan köylüler, durumu jandarmaya bildirmişler. Babam o yörede yabancı olduğu için vurulan kişinin sorumlusu olma korkusundan kaçmış Alaca mevkiine gelmiş, aceleyle çıktığı için kemanı da Değirmen Deresinde kalmış. Konakladığı Alaca mevkiinde babamın keman çaldığını iyi biliyorlarmış, sormuşlar kemanın nerede? Diye. “Kemanım orada kaldı” diye cevap vermiş. Bulunduğu yerde karakol komutanı varmış ve kemanda çalıyormuş. Onun kemanını hanımından rica ederek alıp, çalması için babama vermişler ve babam çalmaya başlamış, komutanın hanımı da babamın keman çaldığını duyunca koşmuş gelmiş “bu adam kemanı nasıl çalıyor kemanı kıracak yüzbaşı beni öldürecek” demiş (yani kemanı çok iyi çaldığını dile getiriyor)” **

* Ankara, 20 Mart 2017, Oğlu Ahmet Turan Şahin’den derlendi.
** 28 Ocak 2009 Ankara/Tuzluçayır’da Alpay Saz Evinde kendisinden…

Yorumlar

Popüler Yayınlar