"Bir Deli Rüzgar"
BİR DELİ RÜZGAR
Semsi Belli'nin doğumunun 90. aramızdan ayrılışının 20. yılında saygıyla...
1966 yılında girdiğim Akçadağ İlköğretmen Okulunda Arguvan’ın Yukarı Sülmenli köyünden bir arkadaşım vardı, Varlık yayınlarının cep kitapları gibi kitaplarını getirirdi Şemsi Belli’nin. Böylelikle tanıdım onu…
Altmışlı yılların sonlarında yayınlanan Anayaso, farklı bir şiirdi. Bir şiirin bir köprü yaptırması ise müthiş bir şeydi. İstanbul üniversitelerindeki devrimci gençlerin gerçekleştirdiği Zap suyuna köprü yapma olayına destek verenler de olmuştu. Hala güncelliğini koruyan Anayaso bestelenmiş, daha sonra oyun haline getirilmişti. Seksenli yıllarda yayınlanan şiirleri vardı. Aramayın Beni Başka Yerlerde, Bir Çift Göz Ekranda gibi...
1983 yılından itibaren halk kültürü derleme ve araştırmalarına başladıktan sonra, Malatya’da bu konuda kimlerin de çalışmalar yaptığını araştırdım. Daha lise öğrencisi iken bu konulara ilgi duyan ve bunu sürdüren Şemsi Belli ile birçok ortak yönümüz olduğunu fark ettim. O, taşradan kente erken inenlerdendi. Kuşak farkımız da vardı. Cumhuriyetin ilk on beş yılı içinde yetişmiş ve Köy Enstitüsü dönemini yaşamıştı. Onun aşağıdaki dizeleri belleğime kazındı:
“Bir türküyle uyanırım gün atmadan
Diken diken olur etim
Alaca türkülerin karanlığında
Bir gelin mumu memleketim”
Hele de türkü duyunca insanın etinin diken diken olması; onunla en önemli ortak duygumuzdu... Gayret gazetesinde “Çal Emmioğlu Çal!” ve “Şemsi Belli’nin Şiirlerinde Halk Söyleyişi” başlıkları altında iki yazı yazdım. Bu yazılar onunla ilgili yazılarıma temel oldu. Ölümünün ardından Hamle Gazetesinde 16 - 24 Ekim 1995 tarihleri arasında yayınladığım, (Hamle’nin 1996 Yılbaşı Özel Sayısında da yayınlanan),“Çalma Artık Emmoğlu” başlıklı dizi yazım Gayret’teki yazılarımın daha ayrıntılı biçimi ve ölümü üzerine Malatya basınında yer alanların birleşimi oldu. Şemsi Belli ilgili düşüncelerimi, değerlendirmelerimi 2 Haziran 1998 tarihinden buyana yazı işleri müdürlüğünü yürüttüğüm ve yazdığım haftalık Malatya Yorum gazetesinde, bazıları aynı zamanda Internet gazetesi Malatya Haber’de dile getirdim.
Gayret gazetesinde yayınlanan iki yazının fotokopisini Arguvan türküleri üzerine çalışmamızla bağıntılı olarak yazdığım mektupla birlikte 2 Mart 1995 tarihinde kendisine gönderdim. Mektup, Hüseyin Şahin ile birlikte hazırladığımız ve AKEV tarafında 2004 yılında basılan “Arguvan Türküleri” adlı kitabımızda yer aldı. Ayrıca, “Kanatlı Kapının Telli Sunası” türküsü ile ilgili değerlendirmemiz de yer aldı kitapta. Ankara’da Zülfikar Sezen tarafından çıkarılmakta olan Metropol gazetesinde Şemsi Belli ile ilgili iki yazım yayınlandı.
Malatya’da “Gönüllü Kültür Adamları” dosyamı oluştururken çocukları Orhan ve Bengü Belli ile görüştüm, yayınlanan yazılarımı gönderdim, yaşamı hakkında bilgi istedim, bizzat İstanbul’a giderek görüştüm. Görüşmelerimizde, bana bilgi ve belge vereceklerini dile getirdiler. İletişimimiz on yılı aşkın bir süreden beri sürüyor...
21 Nisan 2007 tarihinde Üsküdar Belediyesi Altunizade Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen Şemsi Belli Anma Gününe konuşmacı olarak katıldım. "Bugün burada Şemsi Belli’yi anmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Ben onunla ilgili yazılarımdan söz edeceğim. Böylelikle de hakkındaki duygu ve düşüncelerimi dile getirmiş olacağım" girişi ile başladım ve konuşmamı tamamladım. Daha sonra izlenimlerimi Aksaray’da Hasandağı gazetesinde, biraz daha geniş ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş biçimi ile Malatya Yorum gazetesinde yayınlandı. Belki birçok yineleme göze çarpacaktır. Bu da Şemsi Belli ile birlikte örneklediğim şiirlerinden bölümleri önemsediğimden kaynaklanmaktadır.
21 Nisan 2007 tarihinde Üsküdar Belediyesi Altunizade Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen Şemsi Belli Anma Gününe konuşmacı olarak katıldıktan sonra izlenimlerimi Aksaray’da Hasandağı gazetesinde, biraz daha geniş ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş biçimi ile Malatya Yorum gazetesinde yayınlandı. Belki birçok yineleme göze çarpacaktır. Bu da Şemsi Belli ile birlikte örneklediğim şiirlerinden bölümleri önemsediğimden kaynaklanmaktadır.
Buraya kadar olan bölümü 2007 yılındaki anma programına bağlı olarak kaleme aldım ve bu dosyayı oluşturdum. Daha sonra bazı yayın organlarında da Şemsi Belli ile ilgili yazılarım yayınlanınca onları da bu dosyaya ekledim. Böylelikle Şemsi Belli’nin doğumunun 90. aramızdan ayrılmasının 20. yılına armağan olan bu kitap ortaya çıkmış oldu. Kendisi ile ilgili olarak bir şiirinde geçen, “Bir Deli Rüzgâr” tanımlamasını da armağana ad olarak koydum.
Bakmayın boğazımdaki boyun bağına
Ben dağlardan gelmiş bir deli rüzgâr
Kursağımda o dağların ekmeği
Kalemimde o dağların özleyişi var
Saygı ve rahmetle anıyorum…
Altmışlı yılların sonlarında yayınlanan Anayaso, farklı bir şiirdi. Bir şiirin bir köprü yaptırması ise müthiş bir şeydi. İstanbul üniversitelerindeki devrimci gençlerin gerçekleştirdiği Zap suyuna köprü yapma olayına destek verenler de olmuştu. Hala güncelliğini koruyan Anayaso bestelenmiş, daha sonra oyun haline getirilmişti. Seksenli yıllarda yayınlanan şiirleri vardı. Aramayın Beni Başka Yerlerde, Bir Çift Göz Ekranda gibi...
1983 yılından itibaren halk kültürü derleme ve araştırmalarına başladıktan sonra, Malatya’da bu konuda kimlerin de çalışmalar yaptığını araştırdım. Daha lise öğrencisi iken bu konulara ilgi duyan ve bunu sürdüren Şemsi Belli ile birçok ortak yönümüz olduğunu fark ettim. O, taşradan kente erken inenlerdendi. Kuşak farkımız da vardı. Cumhuriyetin ilk on beş yılı içinde yetişmiş ve Köy Enstitüsü dönemini yaşamıştı. Onun aşağıdaki dizeleri belleğime kazındı:
“Bir türküyle uyanırım gün atmadan
Diken diken olur etim
Alaca türkülerin karanlığında
Bir gelin mumu memleketim”
Hele de türkü duyunca insanın etinin diken diken olması; onunla en önemli ortak duygumuzdu... Gayret gazetesinde “Çal Emmioğlu Çal!” ve “Şemsi Belli’nin Şiirlerinde Halk Söyleyişi” başlıkları altında iki yazı yazdım. Bu yazılar onunla ilgili yazılarıma temel oldu. Ölümünün ardından Hamle Gazetesinde 16 - 24 Ekim 1995 tarihleri arasında yayınladığım, (Hamle’nin 1996 Yılbaşı Özel Sayısında da yayınlanan),“Çalma Artık Emmoğlu” başlıklı dizi yazım Gayret’teki yazılarımın daha ayrıntılı biçimi ve ölümü üzerine Malatya basınında yer alanların birleşimi oldu. Şemsi Belli ilgili düşüncelerimi, değerlendirmelerimi 2 Haziran 1998 tarihinden buyana yazı işleri müdürlüğünü yürüttüğüm ve yazdığım haftalık Malatya Yorum gazetesinde, bazıları aynı zamanda Internet gazetesi Malatya Haber’de dile getirdim.
Gayret gazetesinde yayınlanan iki yazının fotokopisini Arguvan türküleri üzerine çalışmamızla bağıntılı olarak yazdığım mektupla birlikte 2 Mart 1995 tarihinde kendisine gönderdim. Mektup, Hüseyin Şahin ile birlikte hazırladığımız ve AKEV tarafında 2004 yılında basılan “Arguvan Türküleri” adlı kitabımızda yer aldı. Ayrıca, “Kanatlı Kapının Telli Sunası” türküsü ile ilgili değerlendirmemiz de yer aldı kitapta. Ankara’da Zülfikar Sezen tarafından çıkarılmakta olan Metropol gazetesinde Şemsi Belli ile ilgili iki yazım yayınlandı.
Malatya’da “Gönüllü Kültür Adamları” dosyamı oluştururken çocukları Orhan ve Bengü Belli ile görüştüm, yayınlanan yazılarımı gönderdim, yaşamı hakkında bilgi istedim, bizzat İstanbul’a giderek görüştüm. Görüşmelerimizde, bana bilgi ve belge vereceklerini dile getirdiler. İletişimimiz on yılı aşkın bir süreden beri sürüyor...
21 Nisan 2007 tarihinde Üsküdar Belediyesi Altunizade Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen Şemsi Belli Anma Gününe konuşmacı olarak katıldım. "Bugün burada Şemsi Belli’yi anmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Ben onunla ilgili yazılarımdan söz edeceğim. Böylelikle de hakkındaki duygu ve düşüncelerimi dile getirmiş olacağım" girişi ile başladım ve konuşmamı tamamladım. Daha sonra izlenimlerimi Aksaray’da Hasandağı gazetesinde, biraz daha geniş ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş biçimi ile Malatya Yorum gazetesinde yayınlandı. Belki birçok yineleme göze çarpacaktır. Bu da Şemsi Belli ile birlikte örneklediğim şiirlerinden bölümleri önemsediğimden kaynaklanmaktadır.
21 Nisan 2007 tarihinde Üsküdar Belediyesi Altunizade Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen Şemsi Belli Anma Gününe konuşmacı olarak katıldıktan sonra izlenimlerimi Aksaray’da Hasandağı gazetesinde, biraz daha geniş ve fotoğraflarla zenginleştirilmiş biçimi ile Malatya Yorum gazetesinde yayınlandı. Belki birçok yineleme göze çarpacaktır. Bu da Şemsi Belli ile birlikte örneklediğim şiirlerinden bölümleri önemsediğimden kaynaklanmaktadır.
Buraya kadar olan bölümü 2007 yılındaki anma programına bağlı olarak kaleme aldım ve bu dosyayı oluşturdum. Daha sonra bazı yayın organlarında da Şemsi Belli ile ilgili yazılarım yayınlanınca onları da bu dosyaya ekledim. Böylelikle Şemsi Belli’nin doğumunun 90. aramızdan ayrılmasının 20. yılına armağan olan bu kitap ortaya çıkmış oldu. Kendisi ile ilgili olarak bir şiirinde geçen, “Bir Deli Rüzgâr” tanımlamasını da armağana ad olarak koydum.
Bakmayın boğazımdaki boyun bağına
Ben dağlardan gelmiş bir deli rüzgâr
Kursağımda o dağların ekmeği
Kalemimde o dağların özleyişi var
Saygı ve rahmetle anıyorum…
Yorumlar
Yorum Gönder