İmam Dede (İmam Şahin)

İmam Dede (İmam Şahin)

Süleyman ÖZEROL

1333 (1917) yılında Ballıkaya’da doğan İmam Şahin, Ballıkaya ve çevresinde İmam Dede adıyla anılmakta ve tanınmaktadır. Babasının adı Hasan, anasının adı Fatma’dır. Torunu Yüksel Şahin, “Babam, dedesinin mezarının Elazığ’ın Sün köyünde olduğunu, Hasan Baba adıyla anıldığını söylerdi” der.
Cura ve bağlama çalar, dede/zakir olarak özellikle Sivas köylerine ve başka şehirlere gider, bir yandan da çiftçilik, değirmencilik ve duvar ustalığı ile uğraşırdı.
İmam Dedenin yaşamı, Ruhsati’nin yaşamı ile benzerlik gösterir. Ruhsati gibi hem değirmencilik, hem de duvar ustalığı yapardı. Bu zanaatları Deli Cüme’den öğrenmiştir. Deli Cuma, gittiği Sivas’ın doğanlar köyünde 1288 yılında evlenir. İki oğlu olur, adlarını Hasan ve Hüseyin koyar. 1303’de köye döner. Eşi ölür ve 1308’de Gürcü adlı bir kadınla evlenir. İmam Dedenin abisi Usta Süleyman’ın hanımı Senem, Gürcü’nün kızıdır. Taş ve ağaçla ilgili el taşı, loğ, soku, mezar taşı, duvarcılık, marangozluk gibi konularda ustadır. Hüseyin Şahin, Deli Cuma’nın bunları Sivas’ta bulunduğu dönemlerde bir Ermeni’den öğrendiğini belirtir. (Ballıkaya 22 Ekim 2003)
Ruhsati’nin ‘Seher yeli dost köyüne uğrarsan’, ‘Bir arzı hal yazdım şahlar şahına’, ‘Toplanıp toplanıp gelmen yanıma’ gibi deyişlerini sık sık okurdu. Usta mallı deyişleri özgün biçimi ile çalan ve söyleyen İmam Dede bu yönüyle Ballıkaya ve çevresinde farklı bir saz aşığıydı. Ruhsati’nin yanında Pir Sultan, Âşık Veli, Dertli, Agâhi, Kul Himmet gibi ozanların deyişlerini özgün biçimde ‘mersiye’ tarzında yüksek sesle çalıp söylerdi. Bu söyleyiş biçimine yörede ‘yüksek hava’ adı verilir. Bu, bozlak-mersiye karışımı bir okuma biçimi olup, daha çok karma usullü bir söyleyiştir. Buna örnek olarak Ruhsati’nin yukarıdaki örnekleri yanında, ‘Bir yavru yolladım gurbet ellere-Amanatı sana Bozatlı Hızır’ (Pir Sultan) deyişini de örnek olarak verebiliriz. Deyiş, seksenli yıllarda Yazıhan’ın Fethiye köyünden Derdiyok Ali (Ali Ekber Aydoğan) tarafından kasete okunmuş, daha sonra da Yavuz Top seslendirmiştir.
Bir zamanlar birlikte zakirlik yaptığı Âşık Yusuf ile birlikte Hekimhan İğdir köyünden Hacı Şahin, Başkavak köyünden Murtaza Takmaz, Arguvan Dolaylı köyünden Muharrem Yazıcıoğlu, Aşağı Sülmenli Köyünden Kamber Bayram, Yazıhan Bereketli köyünden Celal Özkan gibi âşıkları etkilemişler, saza yönelmelerini, çalıp çağırmalarını sağlamışlardır. Bunlar, günümüzde geleneği sürdürenlerin başında gelirler. Sivas yöresinde tamamını doldurduğu bir kasetinin İğdir köyü halkından Mustafa İğdir’de bulunduğu söylenmektedir.
En verimli çağında aramızdan ayrılan İmam Dedenin, yüksek sesi ve etkili söyleyişi Ballıkaya ve çevresinde hala anılmakta. Onun gibi söylemeye çalışanlar bunu başaramıyorlar. Ne yazık ki o, Ahmet Kutsi Tecer ya da Ruhi Su gibi birisine rastlamamıştı. *



* S. ÖZEROL-L. ÇOBAN: Hekimhan Müzik Kültürü, Ankara, 2019, s.72

Yorumlar

Popüler Yayınlar