Kendi Kaleminden Eyüp Eraslan



Kendi Kaleminden Eyüp Eraslan
Eyüp ERASLAN/Emekli Öğretmen

I956 Hekimhan Güzelyurt doğumluyum. Annem Fatma Eraslan, babam Ömer Eraslan'dır. Altı erkek kardeşin ikincisiyim.
Yukarı Güzelyurt İlkokulunda, Ortaokul birinci sınıfı Güzelyurt Ortaokulunda, ikinci ve üçüncü sınıfı Mardin Lisesi Ortaokul kısmında yatılı okudum. Kırşehir'de dört yıllık Öğretmen Lisesini yatılı okuyarak öğretmen oldum. Daha sonra 1987 de AÜ AÖF İktisat bölümünden lisans mezunu oldum.
35 yıl değişik yerlerde sınıf öğretmenliği yaptım. Askerliğimi er öğretmen olarak Hekimhan Basak Köyünde yaptım. 1976 yılında evlendim, iki kız bir erkek üç çocuğum var. Çocuklarımın hepsi de öğretmen. Oğlum serbest çalışır. Kızlarım devlet okullarında bilişim teknoloji öğretmenliği yapıyorlar.
Malatya’da oturuyorum, yazın köyüme giderek tarımla uğraşıyorum.
Şiir ve öykü yazmaya öğretmen okulu yıllarımda edebiyat öğretmenimin özendirmesi ile başladım. O zaman Cumhuriyet dönemi şairleri ve yazarlarının eserlerini okurdum. Edebiyat öğretmenimin gür sesi ile okuduğu şiir ve kısa öyküler beni etkiledi. Önce doğa, aşk konularını, sonra da toplumsal konuları içeren şiirler ve kısa öyküler yazdım. Okulda düzenlenen şiir ve öykü yarışmalarına katıldım. Eserlerim okul ve sınıf pano ve dergilerinde yayınlandı. Sabah Rüzgârı adlı öykümü edebiyat öğretmenim Seyit Alp aldı. Daha sonra Güneyin Derdi adlı öykü kitabında Kürtçe olarak yayınladı. Şimdi şiir yazmaya devam ediyorum. Amatörce deftere yazarım. Kitap haline getirilmiş eserim yok.
Halkın dertleri, yaşam kavgası en seçkin konularımdır. Öyküleri yaşanmış ve duyduğum konular üzerine yazarım. Şiirlerimden bazıları şair Metin Özer'in (Birfani) yönlendirmesi ile Hekimhanlı Halk Şairleri ve Malatyalı Şairler kitaplarında yayınlandı. Ayrıca öğretmenlik yıllarımda Malatya Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından çıkarılan dergilerde yayınlanan şiir ve öykülerim oldu.
Ölçülü şiirlerimde Eraslan mahlasını kullanıyorum. Yazılarımı amatörce duygulanınca yazarım. Halk şairleri ve yazarları (çoğunlukla toplumsal içerikli eserleri) beni etkiler. Aklın ve bilimin ışığında yürüyen, hoşgörülü, demokrat ve laik, çağdaş ve insancıl bir fikre sahibim.
Şiir okuma ve gür sesle konuşma yeteneğine sahibim. Grup toplantılarında ve eğlenme, anma günlerinde şiir ve konuşma sunarım. Şiir sunumunu daha çok Nazım Hikmet, Ahmet Arif gibi tanınmış şairlerden yaparım.
Müzik aleti olarak okul yıllarında bir miktar öğrendiğim gitar ve flüt çalarım.
Yaşayan yazar ve şairlerin kitaplarını alır okurum. Ben geniş çaplı bir çalışma yapmıyorum. Kendi âleminde, amatörce yazan biriyim. Gerçeği söylemek gerekirse artık yazma değil de okuma yapıyorum. Toplumsal konuları içeren eserleri, siyasi araştırmacı eserleri, bilimsel ve tüm inanç gelenek ve töreleri içeren sosyal içerikli yazıları içeren kitapları okuyorum.
Malatya valiliği ve İnönü Üniversitesinin 2000’li yıllarda düzenlediği öykü yarışmasına katıldım. ‘Karadere Köprüsü’ adlı öyküm 60 puan aldı. 65 puan ve üzeri alanlar Malatya Öyküleri adlı kitapta yayınlandı. Sonradan seçici kuruldaki bir arkadaş söyledi; geniş tasvir yapmamışım...
1990’lı yıllarda Malatya Belediyesinin Kayısı Fuarı için kayısı konulu şiir yarışmasına ‘Malatya’nın Kayısısı’ adlı şiirimle katıldım ve üçüncülük aldım. Bu şiirim Malatya Şairleri adlı kitapta yayınlandı.
Şiirlerimi okuyanlar beğendiklerini söylerler. Duygusal biriyim. Bu yüzden ortaya çıkan konulara uygun şiir ve öykü yazarım. Tüm eserlerim, hatıra defterimde ve kâğıtlarda yazılıdır. Edebi eser toplantı, dinleti, konferans gibi durumlarda bulunmaya çalışırım. İyi bir dinleyiciyimdir.
Edebiyat konuları insanın doğasında, yapısında oluşuyor, vardır. Sonradan zor kazanılır düşüncesindeyim. Bu bir yetenektir. Herkes doğuştan şair ruhludur. Ben de yazarım der. Fakat uygulamaya gelince olmuyor. Elinden tutan, yol gösteren, çevrende örnek olacak. Ayrıca her şey yerinde ve zamanında yapılıyor. Duygu ve yeteneğe sahip olsan da bu zamanda sadece cesaretle atılmayla da olmuyor. Herkes şair, yazar. Ama açılmaya, eserini tanıtmaya, basmaya gelince duraklıyorsun. Tabii ki mücadele edenlere de yardımcı olunmalı, yol, yön gösterilmeli.

Malatya'nın Kayısısı

Kayısı denir, mişmiş denir adına
Sıra sıra Malatya'nın kayısısı
Doyum olmaz Hasanbey'in tadına
Şekerpare Malatya'nın kayısısı

Hoşaf olur, soframızda içilir
Reçeline nasıl kıymet biçilir
Yol buldukça açıldıkça açılır
Her diyara Malatya'nın kayısısı

Can getirdi yaylalara engine
Altın sarısıdır bakın rengine
Rastlanmaz dünyada asla dengine
Elde para Malatya'nın kayısısı

Alınıyla dağı taşı şeneltti
Şehirliyi köye doğru yöneltti
Doktor oldu sayrıları dineltti
Derde derman Malatya'nın kayısısı

Eraslan'ım fiyat biçilmedi ki
Tat ile bir köye göçülmedi ki
Bu yıl piyasa bir açılmadı ki
Yara sara Malatya'nın kayısısı

Yorumlar

Popüler Yayınlar