Hekimhanlı Ozan Kul Emici’nin İkinci Kitabı: Gelmedin Leyli’m
Hekimhanlı Ozan Kul
Emici’nin İkinci Kitabı: Gelmedin Leyli’m
Anadolu’nun pek çok yerinde
olduğu gibi Hekimhan yöresi müzik kültüründe de Alevi kültürünü etkisi vardır.
Buna bağlı olarak Şah İbrahim Veli Ocağının merkezi olan Ballıkaya (Mezirme) ve
çevresi ile Koluaçık Hacım sultan Ocağı ve Aliseydi Ocağı mensup ve
taliplerinin bulunduğu Hasançelebi yöresi ile Güzelyurt ve Ağılbaşı yöreleri
ozanlık geleneği yönünden önemli merkezlerdir. Bu konuyu ‘Hekimhan Müzik Kültürü’
kitap çalışmamızda daha ayrıntılı olarak ele aldık.
Hasançelebi yöresinde Molal
Bektaş, Esiri Baba, Sadık Baba, Noksani Baba, Ali Aslan, Kemal Keskin, İbrahim
Emici, Murtaza Şirin, Mehmet Şahin, Murtaza Aksüt, Yusuf Kenan Gözcü, Kenan
Şahbudak, Muhittin Kurt, Ünsal Doğan gibi ozanlık geleneği ve müzik kültürüne
hizmet edenlerden de söz ettik. Bu bağlamda Başkınık köyünden İbrahim Emici’den
söz etmek istiyorum.
Pek çok kişi, TRT’de sıkça
yayınlanan “Gel Ey Gönül Mülk Edinme Bu Dehri” ve “Dost Eline Giden Durnam”
türkülerini duyanlar bu türkülerin İbrahim Emici’den alındığını belki de
bilmezler. İbrahim Emici 1942 yılında Başkınık köyünde doğmuş, yöredeki âşık,
zakir ve dedelerden geleneği öğrenerek yetişmiş, sözünü ettiğimiz deyişleri
kendi seslendirmesi (bestesi) ile TRT dağarcığına kazandırmıştır.
“Gel Ey Gönül Mülk Edinme Bu Dehri”;
TRT Ankara Radyosu THM ve Oyunları Şube Müdürlüğünce İbrahim Emici’den
derlenerek 01848 numarası ile 23Şubat 1976 tarihinde TRT müzik dağarcığına
kaydedilmiş, Can Etili tarafından notaya alınmıştır.
“Dost Eline Giden Durnam”; TRT
Ankara Radyosu THM ve Oyunları Şube Müdürlüğünce İbrahim Emici’den derlenerek
02108 numarası ile 21 Mayıs 1982 tarihinde TRT müzik dağarcığına kaydedilmiş,
Yücel Paşmakçı tarafından notaya alınmıştır. Her iki deyiş de birçok sanatçı
tarafından okunmakta, halkımızca da beğeniyle dinlenmektedir.
İbrahim Emici hep kaynak kişi ve
zakir olarak tanınmış, onun yarım yüzyıla yaklaşan süreden beri sürdürdüğü şairlik
ve ozanlık yönü pek bilinmemiştir. On yıla yakın bir süre önce şiirleri
olduğunu ve bunları düzenlemek istediğini bildirmesi üzerine kendisine yardımcı
oldum ve bilgisayar kayıtlarını yaptım. Daha sonra da kitap olarak bastırmak
istediğini belirtince yine kayıtların düzenlemesini yaptım ve 2013 yılında
Hasançelebi Belediyesince basıldı. Kul Emici mahlasını kullanan İbrahim
Emici’nin ilk kitabına “Hekimhanlı Ozan Kul Emici” adını verdik. Bu kitaba
girmemmiş olan ve 2012’den sonra yazdığı şiirlerini de 2015 yılında kaybettiği
eşine adayarak, “Gelmedin Leyli’m” adıyla düzenledim. “Gelmedin Leylim” kitabının
ilk basımı Ocak atının ikinci haftasında, “Hekimhanlı Ozan Kul Emici” ikinci
basımı ise üçüncü haftasında yapıldı.
“Gelmedin Leyli’m”
Üzerine
Ozan Kul Emici, bir yerlere yazıp
da 2013 yılında şiirlerini topladığımız "Hekimhanlı Ozan Kul Emici/İbrahim
Emici Yaşamı Sanatı ve Şiirleri kitabında yer veremediği şiirleri ile 2013
yılından sonra yazdıklarını bir araya getirerek yeni bir kitap yayınlamaya
karar verdiğini bildirdi. Eliyle yazdığı çeşitli boyutlardaki kâğıtlarda ve
defter sayfalarında bulunan şiirlerin fotoğrafını çektim, fotoğraftan
bilgisayar çıktısı alıp bunları yazı olarak bilgisayara kaydettim ve
düzenledim.
Bu kitapta yer verdiğimiz en eski
şiirin tarihi 1973 yılına dayanır. 1976 yılına kadar mahlas kullanmadan da pek
çok şiir yazdığını, Ankara’ya gelip de buradaki halk ozanlarıyla tanıştığında
uyak, ayak gibi özellikleri daha iyi kavradığını ve yazdığı şiirleri
beğenmeyerek yok ettiğini belirtir. O şiirleri yok etmeseydi belki de bir kitap
daha ortaya çıkabilecekti.
Yazdığı şiirlerde çeşitli
konuları işlemekle birlikte 2015 yılında eşi Leyli Hanımı yitirmesi üzerine de
şiirler yazmış olduğunu görüyoruz. Eşi Leyli Hanım rahatsızlandıktan sonra
birkaç şiiri ona yazar. Hatta 26 Eylül 2015 günü yazdığı şiir için, “Şiiri
yazdım, saat beşte gitti aynı gün” diye not düşmüş. Eşinin rahatsızlığı ve
kaybetmesi üzerine onu anmak amacıyla bu yeni kitabına “Gelmedin Leyli’m”
şiirinden esinlenerek aynı adı vermenin uygun olacağını söyledim ve
hazırladığım kapak taslağının bilgisayar çıktısını kendisine gösterdim. Olumlu
buldu ve çocuklarıyla da görüşerek kapakta yer alan fotoğrafların
belirlenmesine de ortaklaşa karar verdiklerini belirtti. Böylelikle kapak düzenlemesini
yeniden yaptım.
Sayfa düzeninde bazı şiirlerde
var olan bağlantılar olduğu gibi, bazıları da “Bağlantı” yazılarak yer aldı. Bu
da sayfa görünümü açısından gerekli görüldü. “İçindekiler”, sayfa bütünlüğünü
bozmamak açısından son bölüme alındı.
Kitapta yer alan 125 şiirden on
ikisi sekiz, diğerleri on bir hecelidir. Doğa sevgisi, gurbet ve özlem, aşk,
toplumsal konular, tasavvuf ve Alevilik inancı, yaşam ve ölüm gibi konuları
şiirlerinde işlemiştir. Konu ile ilgili olarak edebiyatçı yazar Hüseyin
Çelik’in, “Ozan Kul Emici’nin Sanatı” başlığını taşıyan yazısı “Hekimhanlı Ozan
Kul Emici” kitabımızda oldukça ayrıntılı olarak yer aldı.
Hekimhanlı Ozan Kul Emici’ye
yaşamında ve sanat uğraşında kolay gelsin diyor, saygılarımı sunuyor, iyi
okumalar diliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder